Bildiğiniz üzere 8 Mart Dünya Kadınlar Günü tüm dünyada büyük bir özenle ve zevkle ile kutlanıyor ancak aslında böyle mi?
Peki,Kadın örgütleri Kadınlar Günü reklamlarını nasıl değerlendiriyor?
Başkent Kadın Platformu ile yapılan röpörtaj'da kadınların reklamların olumlu bir eşitçilik kovaladığını ancak bu konuda başarısız olduğunu vurguluyor.Evet olumlu bir gidişat var ancak diğer yandan geçmişten gelen, kadınla erkeğin ayrıştırıcı rollerini vurgulayan reklamlar aynı şekilde devam ediyor. Değişime yönelik reklamlar umut verici fakat yeterli değil. Sadece reklamlar değil toplumu etkileyen televizyon dünyasında diğer programlarda da cinsiyetçi figürlere şahit oluyoruz. Bunu ciddi anlamda belirleyen bir süreç var medya dünyasında. Bu tür reklamlar, yürünülen bu uzun yolda küçük bir ışık ama daha alınacak çok yol var. Özellikle 8 Mart yaklaşırken yapılan bu tür reklamlar, dostlar alışverişte görsün gibi bir izlenim oluşturabiliyor bazen. Ne kadar samimi ve yeterli olduklarına dair daha fazla çalışmaları gerekiyor. Bu arada toplumdaki her görüşten kadını kapsayıcı olmaları da önemli bir gereklilik.Şirketlerin, kurumların 8 Mart için film yapma yarışını, ki filmlerin bir kısmı meseleyi hiç anlamamış filmler olabilir ama bir kısmı hakikaten çok iyi işler, genel olarak feminizmin şanından görüyorum. 1954’te şimdilerde feminist Western diye tanımlanan Johnny Guitar (Dişi Kartal)’ın yapılması için de “feminizmin şanından” diyebiliriz. Keza yetmişlerde yapılan filmler için de. Demek ki şu ara kadınların özgürlüğünden söz etmeden ürün satmak çok zor.
Bu tür reklamları eğer engelli bir kadın olarak ele alırsanız size hiçbir şekilde hitap etmediğini görürsünüz. Din, dil, ırk ayrımı yapmadığını iddia eden birçok reklam engellileri görmezden geliyor. Fakat salt kadın özelinde değerlendirirsen cinsiyetçi reklamlara karşı başlatılan reklamların şu an hazırlanan reklamlarda önemli bir payı olduğunu düşünüyoruz. Kadınların gösterdiği tepkiler reklamları olumlu anlamda şekillendiriyor.Reklamların son zamanlarda feminizmi popüler bir satış aracı olarak kullanmaya başladığı bir gerçek. O yüzden cinsiyet eşitliğine olumlu yaklaştığı iddiasında olan reklamların da sıklıkla kalıp yargıları yeniden ürettiğini, kadınları belli stereotiplere sıkıştırdıklarını görülüyor. Cinsiyetçilik kendini tam da böyle anlarda, firmaların satış amacıyla gerçek bir eşitlik temsili üretmeden, -mış gibi yapma hallerinde belli ediyor. Hayatın her alanında olduğu gibi, reklamlarda da cinsiyet temsilleri çok önemli. Bu yüzden gerçekten iyi kotarılmış, kadın örgütlerinden danışmanlık almış reklamların çoğalması gerekiyor.Diğer tür reklamlara temkinli yaklaşmayı tercih ediliyor. Evet toplumsal dönüşüme sunduğu bir katkı var bu tür çalışmaların ve evet cinsiyetçiliği besleyen reklamlar yerine toplumsal cinsiyet rollerini yıkan reklamlar yapılmasını ancak destekleyebiliriz. Fakat bu reklam çalışmalarını yapan marka ve kurumların kadın çalışanlarına nasıl davrandıklarını, adil ücret verip vermediklerini ya da iş ortamının mobbing ve tacizden ne kadar uzak olduğunu bilmiyoruz. Buraya büyük bir soru işareti koyuyoruz ve bu sorunun cevabı bizim için belirleyici.
Marka ve kurumlardan bu tür reklam çalışmalarının yanı sıra kadın çalışanları için adil ücret ve güvenli çalışma ortamı bekliyoruz. Bir “70 dolarlık feminist tişörtler 1 dolara çalışan kadınlar tarafından üretiliyor” gibi şeyler daha fazla duymak istenilmiyor.Her 8 Mart’ta kadınlara özel indirimlerle kadınları tüketim aracı kullanmak yerine toplumsal cinsiyet rollerini sarsan reklamları olumlu buluyoruz. Toplumun ihtiyacı olan ev içi rolleri yıkan, toplumsal cinsiyet rollerine eleştiri getiren bu tür reklamlar; belirli günlerde yapılan indirim kampanyaları değil.
Comments